KONUŞMACILAR

Speaker 1
Abdülkadir Burak Çankaya
Speaker 1
Ahmet Emin Demirbaş
Speaker 1
Alper Alkan
Speaker 1
Amir Elbarbary
Speaker 1
Bahadır Kan
Speaker 1
Barış Altuğ Aydil
Speaker 1
Başak Keskin Yalçın
Speaker 1
Behçet Erol
Speaker 1
Belir Atalay
Speaker 1
Berkay Tokuç
Speaker 1
Beste Özgür
Speaker 1
Candan Efeoğlu
Speaker 1
Chingiz Rahimov
Speaker 1
Çağrı Delilbaşı
Speaker 1
Dilip Srinivasan
Speaker 1
Elçin Bedeloğlu
Speaker 1
Emre Benlidayı
Speaker 1
Erdem Kılıç
Speaker 1
Erol Cansız
Speaker 1
Fatih Cabbar
Speaker 1
Firdevs Şenel
Speaker 1
Günel Aliyeva
Speaker 1
Hülya Koçak Berberoğlu
Speaker 1
Ignacio Garcia Recuero
Speaker 1
Javier González Lagunas
Speaker 1
Manlio Galie
Speaker 1
Max Heiland
Speaker 1
Mehmet Emre Yurttutan
Speaker 1
Mehmet Fatih Şentürk
Speaker 1
Mehmet Manisalı
Speaker 1
Mustafa Ramazanoğlu
Speaker 1
Mustafa Sancar Ataç
Speaker 1
Nima Moharramnejat
Speaker 1
Özge Doğanay Özyılmaz
Speaker 1
Paul Pöschl
Speaker 1
Raymond Wong
Speaker 1
Sabri Cemil İşler
Speaker 1
Sina Uçkan
Speaker 1
Süleyman Bozkaya
Speaker 1
Tolga Şitilci
Speaker 1
Ufuk Tatlı
Speaker 1
Ümit Ertaş
Speaker 1
Yavuz Tolga Korkmaz
Speaker 1
Yusuf Emes

Mehmet Fatih Şentürk

Prof. Dr. Mehmet Fatih ŞENTÜRK, 2008 yılında Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun oldu. 2008-2013 yılları arasında aynı fakültede Ağız Diş ve Çene Cerrahisi alanında doktora ve uzmanlık eğitimini tamamladı. 2013-2020 yılları arasında Öğretim Üyesi Yetiştirme Programı ile girdiği Süleyman Demirel Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde öğretim üyesi olarak görev yaptı. Halen Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalı’nda Öğretim Üyesi olarak görevine devam etmektedir. Bir dönem Dekan Yardımcılığı, Başhekimlik, Senato Üyeliği ve Anabilim Dalı Başkanlığı görevlerini yürüten Prof. Dr. Mehmet Fatih Şentürk’ün yurt içi ve yurt dışı çok sayıda yayın ve bildirisi mevcuttur.

Konuşma Özeti

Tme Artrosentezinde Güncel Teknikler

TME artrosentezi özellikle içsel düzensizliklerin cerrahi tedavisinde kullanılabilen, etkili, tekrarlanabilir, düşük maliyetli minimal invaziv bir işlemdir. Bu cerrahi işlemin daha da kolay uygulanabilmesi işlemin başarısı ile hasta-hekim memnuniyeti üzerine olumlu sonuçlar sunmaktadır. Bu amaç için klasik olarak 2 iğnenin 2 farklı noktadan girişi esasına dayanan DPA tekniğine güçlü alternatifler olarak tek bir noktadan TME' ye giriş esasına dayanan SPA teknikleri geliştirilmiştir. SPA ve DPA tekniklerinde ortaya çıkan son yenilikler bu konuşmanın konusunu oluşturmaktadır.

Yusuf EMES

1974 Yılında İstanbulda doğan Yusuf Emes, 1997 yılında İstanbul Üniversitesi Diş hekimliği Fakültesi’nden mezun oldu.  Doktorasını İstanbul Üniversitesi Diş hekimliği Fakültesi, Ağız Diş Çene Cerrahisi Anabilim Dalı’nda 2005 yılında tamamlayan Yusuf Emes, 2012 yılında Doçent Doktor ünvanını aldı. Kendisi  halen İstanbul Üniversitesi Diş hekimliği Fakültesi, Ağız Diş Çene Cerrahisi Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır.

Konuşma Özeti

Temporomandibuler eklem rahatsızlıklarında konservatif tedavi yöntemleri

Temporomandibuler eklem (TME) rahatsızlıkları, kas kökenli bozukluklardan eklem içi patolojilere kadar geniş bir spektrumda değerlendirilir. Bu hastalıkların yönetiminde çeşitli tedavi yaklaşımları tek başına veya kombine olarak uygulanabilmektedir. Bu sunumda, temporomandibuler eklem rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılan konservatif tedavi yöntemleri gözden geçirilecektir.

 

Berkay TOKUÇ
Associate Professor
Kocaeli University, Faculty of Dentistry, Department of Oral and Maxillofacial Surgery

Berkay TOKUÇ graduated from Marmara University, Faculty of Dentistry in 2014 and completed his specialty education in the Department of Oral and Maxillofacial Surgery, Faculty of Dentistry, Kocaeli University in 2019. Following his graduation, he gained clinical experience as an oral and maxillofacial surgeon in several private clinics.
Since 2020, he has been working as a faculty member in the Department of Oral and Maxillofacial Surgery at Kocaeli University, Faculty of Dentistry. In 2022, he was appointed as Vice Dean of the faculty, and in 2024, he was appointed as an Associate Professor in Oral and Maxillofacial Surgery.
Berkay TOKUÇ has authored national and international publications and has delivered several presentations at scientific meetings. In addition, he provides courses and seminars with a particular focus on alveolar bone augmentation procedures, biomaterials, and zygomatic implant treatment concepts.
His professional interests include alveolar bone augmentation, biomaterials, maxillofacial implants, and orthognathic surgery. He is a member of the International Association of Oral and Maxillofacial Surgery and Turkish Association of Oral and Maxillofacial Surgery.

Konuşma Özeti

Alveoler Kemik Defektlerinin Rehabilitasyonunda Karar Verme: Kanıta Dayalı Yaklaşımlar
Alveoler kemik defektlerinin rehabilitasyonu, implant diş hekimliğinde önemli bir zorluk oluşturmaktadır; zira alveoler kretin miktarı ve kalitesi, uzun dönem fonksiyonel ve estetik sonuçları doğrudan etkilemektedir. Alveoler kret defektleri sıklıkla gözlenmekte olup genellikle diş kaybı, periodontal hastalık, travma veya patolojiye bağlı olarak ortaya çıkmaktadır. Bu durumlar, öngörülebilir ve stabil sonuçlara ulaşabilmek için en uygun augmentasyon yönteminin seçiminin kritik olduğu, karmaşık klinik senaryolar yaratabilmektedir. Ayrıca cerrahi morbidite, hasta beklentileri ve uzun dönem stabilite gibi faktörler de günlük pratikte klinik karar verme sürecini daha da karmaşık hale getirmektedir.
Kılavuzlu kemik rejenerasyonu, blok kemik grefti, kret split osteotomisi, sinüs tabanı yükseltme, segmental osteotomi ve distraksiyon osteogenezi gibi çok çeşitli cerrahi teknikler tanımlanmıştır. Ayrıca otogreft, allogreft, ksenogreft ve alloplastik biyomateryallerin kullanımı da mümkündür. Her bir yöntemin kendine özgü avantajları, sınırlılıkları ve etkinliğini destekleyen kanıt düzeyleri bulunmaktadır. Bu nedenle karar verme süreci; defekt morfolojisinin, hasta ile ilişkili faktörlerin ve seçilen tekniğin uzun dönem biyolojik stabilitesinin dikkatle değerlendirilmesini gerektirmektedir.
Bu sunumda alveoler kemik defektlerinin yönetimine odaklanılacak; güncel literatür, yaygın olarak kullanılan augmentasyon stratejilerinin karşılaştırmalı sonuçları ve yapılandırılmış tedavi algoritmaları ele alınacaktır.

Ufuk TATLI

Dr. Ufuk Tatlı, Çukurova Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız Diş ve Çene Cerrahisi anabilim dalında Profesör ve anabilim dalı başkanı olarak görev yapmaktadır. Dr. Tatlı, diş hekimliği eğitimini Hacettepe Üniversitesi’nde, çene cerrahisi uzmanlık ve doktora eğitimini Çukurova Üniversitesi’nde tamamladı. Uzmanlık eğitimi sonrasında akademik kariyerine Çukurova Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde devam eden Dr. Tatlı, 2015 yılında Doçent, 2020 yılında Profesör ünvanını aldı. Dr. Tatlı, 2013 yılında Hannover/Almanya’da (Hannover Tıp Fakültesi) “Kraniyo-Maksillo-Fasiyal Cerrahi Fellowship” eğitimini tamamladı. Dr. Tatlı, 2016 yılında Prag/Çek Cumhuriyeti’nde (Charles Üniversitesi) ve 2018 yılında Boston/ABD’de (Boston Üniversitesi) misafir öğretim üyesi olarak bulundu. Çukurova Üniversitesi’ndeki 18 yıllık mesleki deneyiminin ardından Dr. Tatlı, 2023-2025 yılları arasında Milwaukee/ABD’de bulunan Marquette Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde tam zamanlı öğretim üyesi olarak çalıştı. Dr. Tatlı, 2024 yılında Uluslararası Diş Hekimleri Koleji ABD bölümüne “Fellow” üye olarak kabul edildi. Dr. Tatli, 2024 yılında prestijli “Materials” dergisinin (SCIE, Q1, Etki faktörü 3.1) bir özel sayısında (Ağız Diş ve Çene Cerrahisinde Rejenerasyon ve Rekonstrüksiyon için İleri Dental Biyomateryaller Üzerine Araştırma) misafir editör olarak görev aldı. Dr. Tatlı, 2025 Ocak itibariyle tekrar Türkiye’ye döndü, akademik ve klinik çalışmalarına Çukurova Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde tam zamanlı öğretim üyesi olarak devam etmektedir.

Konuşma Özeti

TME İnternal Düzensizliklerinde Açık Eklem Cerrahisi Yöntemleri
...

Beste Özgür

Beste Özgür, lisans ve Pedodonti doktora eğitimini Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesinde tamamlamıştır. 2016–2017 yılları arasında Prof. Paul S. Casamassimo’nun mentörlüğünde Ohio State Üniversitesi’nde doktora sonrası araştırmacı olarak çalışmıştır. 2024 yılında ise Doçent unvanını alan Dr. Özgür, halen Hacettepe Üniversitesi Pedodonti Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak görev yapmaktadır. 2016–2022 yılları arasında Türk Pedodonti Derneği Ankara Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi olarak görev yapan Dr. Özgür, halen Türk Pedodonti Derneği ve Uluslararası Pediatrik Diş Hekimliği Derneği üyesidir.

Konuşma Özeti

Çocuk ve Adölesanlarda Dentoalveolar Travmatik Yaralanmalar: Minimal Müdahale ile Başarı Mümkün mü?

Bu konuşma, çocuk ve adölesanlarda görülen dentoalveolar travmatik yaralanmaların yönetiminde minimal müdahale stratejilerini ele almaktadır. Doğru tanı için eksiksiz bir hasta hikayesi alınması ve klinik muayenede kritik faktörler tartışılacaktır.

Sunumda travmaya özgü klinik ve radyografik değerlendirmelerin yanı sıra, yaralanma sonrasında antibiyotik kullanımıyla ilgili Uluslararası Dental Travmatoloji Derneği (IADT) kılavuzlarındaki son güncellemeler gözden geçirilecektir. Fraktür ve lüksasyon yaralanmalarında acil müdahalede ağız, diş ve çene cerrahının rolü ile splint uygulama sorumlulukları (materyal seçimi, kolay uygulama yöntemleri, repozisyonda dikkat edilecek noktalar) detaylandırılacaktır.

Son olarak, travmatik yaralanmaların prognozunu etkileyen faktörler; apikal rezeksiyon, ototrasplantasyon ve şiddetli enflamatuar kök rezorpsiyonu gibi olası komplikasyonlar tartışılacak ve klinikte kullanılabilecek pratik müdahale rehberleri sunulacaktır.

Ahmet Emin Demirbaş

Doç. Dr. Ahmet E. Demirbaş, Erciyes Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi ve anabilim dalı başkanıdır. Klinik uygulamaları ağırlıklı olarak dentofasiyal deformitelerin iskeletsel düzeltilmesi, dudak-damak yarığı onarımları ve ileri implnat cerrahisi üzerine yoğunlaşmaktadır.
Lisans eğitimini Marmara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde tamamlayan Dr. Demirbaş, Erciyes Üniversitesi’nde Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi uzmanlık ve doktora derecelerini almıştır. 2012 yılında, Hindistan’da SDM College of Dental Sciences bünyesindeki Craniofacial Surgery and Research Centre’da klinik gözlemci olarak bulunmuştur. 2019-2020 yılları arasında, İtalya Bologna Üniversitesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalı’nda araştırma bursiyeri olarak çalışmıştır. 2024 yılında ise İtalya Katanya Üniversitesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Kliniği’nde klinik gözlemci olarak görev almıştır.
Dr. Demirbaş, ulusal ve uluslararası çene cerrahisi derneklerinin aktif üyesi olup, 80’in üzerinde hakemli makale yayımlamıştır.

Konuşma Özeti

Minimal İnvaziv Ortognatik Cerrahi
Ortognatik cerrahinin gelecek vizyonunda hasta odaklı sonuçlar ve yaşam kalitesinin iyileştirilmesine yönelik klinik ve bilimsel çalışmalara yoğunlaşılacağı öngörülmektedir. Teknoloji alanında sanal cerrahi planlama, yapay zekâ tabanlı karar destek sistemleri ve kişiye özel plaklar ön plana çıkarken; hasta yönetiminde ise iyileşme süresini kısaltmaya ve komplikasyonları azaltmaya yönelik protokol ve teknikler giderek daha fazla önem kazanmaktadır. Bu kapsamda, en dikkat çekici gelişmelerden birini minimal invaziv cerrahi yaklaşımlar oluşturmaktadır.
Ortognatik cerrahideki yenilikçi gelişmeler arasında öne çıkan minimal invaziv cerrahi, literatürde farklı şekillerde tanımlansa da, daha küçük mukozal insizyonlar ve minimal periosteal diseksiyon kullanarak yumuşak dokuların korunması ve doku travmasının azaltılması esasına dayanmaktadır. Bu yaklaşımın temel hedefleri; cerrahi sürenin kısaltılması, kanamanın azaltılması, postoperatif ağrı ve ödemin en aza indirilmesi ve dolayısıyla hasta morbiditesinin azaltılmasıdır. Böylece minimal invaziv yaklaşımlar, iyileşme sürecinin hızlandırılması ve hasta memnuniyetinin artırılması potansiyeline sahiptir.
Bu sunumda, ortognatik cerrahide minimal invaziv yaklaşımların kavramı, uygulanan teknikler, avantajları ve limitasyonları, güncel literatür ve klinik kanıtlar ışığında tartışılacaktır.

Behçet Erol

1975 yılında Hacettepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’nden birincilikle mezun olup “İhsan Doğramacı Üstün Başarı Ödülü” aldı. 1981’de Dicle Üniversitesi Ağız-Diş-Çene Hastalıkları ve Cerrahisi Anabilim Dalı’nda akademik kariyerine başladı; 1984’te doktorasını tamamladı, 1989’da Doçent, 1995’te Profesör oldu.

Dicle Üniversitesi’nde uzun yıllar Anabilim Dalı Başkanlığı, Dekan Yardımcılığı, Fakülte ve Senato üyeliği gibi idari görevler üstlendi.

Çok sayıda ulusal ve uluslararası kongrede konuşmacı, oturum başkanı ve panelist olarak görev aldı; 2009 AÇBİD 3. Uluslararası Kongresi ve 2011 TAOMS 18. Uluslararası Kongresi Başkanlığını yürüttü.

Bilimsel katkılarıyla 1998’de “En İyi Sözlü Bildiri Ödülü”, 2017’de “Meslek Onur Ödülü” ve 2023’te “Hizmet Ödülü”ne layık görüldü.

Ulusal ve uluslararası hakemli dergilerde yayımlanmış çok sayıda makalesi, 150’nin üzerinde bildiri sunumu ve çeşitli kitaplarda bölüm yazarlıkları bulunmaktadır. Ayrıca 3 bilimsel kitap editörlüğü ve yazar editörlüğü yapmış, birçok tez danışmanlığı ve jüri üyeliğinde bulunmuştur.

Başlıca ilgi alanları: maksillofasiyal travmalar, çene-yüz kırıkları ve cerrahisi, temporomandibular eklem cerrahisi, ortognatik cerrahi, orofasiyal rekonstrüksiyon, oral ve maksillofasiyal tümörler, dudak-damak yarıkları, dental implantoloji ve sistemik acil durumlar.

Prof. Dr. Behçet Erol, halen İstanbul Aydın Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ağız-Diş-Çene Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı olarak görev yapmaktadır. Evli ve üç çocuk babasıdır.

Konuşma Özeti

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE GELİŞİMSEL VE EDİNSEL OROFASİYAL DEFORMİTELER VE TRAVMATİK YARALANMALARDA CERRAHİ YAKLAŞIMLAR

Emre Yurttutan

Doç. Dr. Emre Yurttutan 2008 yılında Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nden Diş Hekimliği lisans derecesini almış, 2014 yılında aynı fakültede Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi alanında doktora ve uzmanlık eğitimini tamamlamıştır. 2021 yılında Doçent ünvanını almış olup, halen Ankara Üniversitesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalı'nda görev yapmaktadır.
Klinik ve araştırma ilgi alanları; oral implantoloji, maksillofasiyal rekonstrüksiyon, ortognatik cerrahi, temporomandibular eklem bozukluklarının konservatif ve cerrahi tedavisi uygulamalarıdır.

Konuşma Özeti

İmmediat İmplant Yerleştirme ve Yükleme Protokollerinde Güncel Yaklaşımlar

İmmediat implant uygulamaları, diş çekimi ile aynı seansta implant yerleştirilmesini ve kısa sürede yüklenmesini mümkün kılar. Bu yaklaşım, hasta memnuniyetini artırırken tedavi süresini de kısaltmaktadır. Ancak başarı için doğru vaka seçimi, primer stabilite ve yumuşak doku yönetimi kritik öneme sahiptir. Bu sunumda, immediat implant yerleştirme ve yükleme protokollerine dair güncel yaklaşımlar, klinik ipuçları ve öngörülebilir sonuçlara ulaşmayı sağlayan stratejiler paylaşılacaktır.

Emre Benlidayı

Çukurova Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden 2001 yılında mezun oldu. Aynı fakültenin Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalında doktora ve uzmanlık eğitimini 2008 yılında tamamladı. 2006 yılında Londra King’s College Hospital Maksillofasiyal Cerrahi Departmanını ve 2014 yılında Salzburg Paracelsus Medical University Maksillofasiyal Cerrahi Departmanını ziyaret ederek klinik ve akademik faaliyetlerde bulundu.

Türkiye’de ilk kez 2016 yılında ve ikinci kez 2018 yılında düzenlenen “Çukurova Ortognatik Cerrahi Günleri ve Kadavra Kursu”nda kurs direktörü görevini üstlendi. 

Prof.Dr.M.Emre BENLİDAYI, 2014 – 2017 yılları arasında Çukurova Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı olarak görev aldı.  2019 yılında Türk Oral ve Maksillofasiyal Cerrahi Derneği yönetim kurulu üyesi olarak seçildi. 

Doçent unvanını 2013 yılında, Profesör unvanını ise 2019 yılında elde eden Prof.Dr.M.Emre BENLİDAYI’nın ulusal ve uluslararası dergilerde yayınlanmış 60’dan fazla makalesi, ulusal ve uluslararası kongrelerde sunulmuş 100’den fazla poster/sözlü bildirisi bulunmaktadır. Dr.Benlidayı’nın yayınlarına bugüne kadar 900’den fazla atıf yapılmıştır.

TÜBİTAK, Dentsply, ITI, TFI ve Çukurova Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projeleri Birimi tarafından desteklenen klinik ve deneysel projeleri mevcuttur.

Halen Çukurova Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalı öğretim üyesi olan Prof.Dr.M.Emre BENLİDAYI’nın ilgi alanları ortognatik cerrahi, ileri implant cerrahisi, dudak damak yarığı cerrahisi ve sert doku laboratuvar araştırmalarıdır. 

Konuşma Özeti

...

Raymond Chung Wen Wong

Raymond Chung Wen Wong, National University of Singapore (NUS) Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalı’nda tenürlü doçent, Mezuniyet Sonrası Eğitim ve Yaşam Boyu Öğrenim’den sorumlu Dekan Yardımcısı ve Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi İhtisas Programı Direktörü olarak görev yapmaktadır. Klinik alanda ise, National University Health System (NUHS) bünyesinde Çene Cerrahisi Küme Lideri ve Kıdemli Konsültandır.

1997’de University of Malaya Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun olmuş, giriş bursu ve temel/klinik sınavlarda başarı ödülleri kazanmıştır. ASEAN Bursu ile NUS’ta Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi yüksek lisansını (MDS) tamamlamıştır (2003).

2007-2008 yıllarında Singapur Sağlık Bakanlığı’nın Health Manpower Development Program bursu ile Birleşik Krallık’ta ileri ortognatik cerrahi üzerine eğitim görmüş; Sunderland Royal Hospital’da Travma ve Ortognatik Cerrahi uzman asistanı, Morriston Hospital Swansea’de Dudak-Damak Yarıkları ve Ortognatik Cerrahi klinik fellow’u olarak görev yapmıştır.

2011’de Hollanda Radboud Üniversitesi’nden Tıp Bilimleri alanında doktora derecesini almış; 2012’de NUHS, 2015’te NUS kadrosuna katılmıştır.

Konuşma Özeti

Ortognatik Cerrahinin Obstrüktif Uyku Apnesindeki Rolü

Obstrüktif uyku apnesi (OSA), uyku sırasında tekrarlayan üst hava yolu kollapsına yol açarak milyonlarca kişiyi etkileyen, uyku bölünmesi, kardiyovasküler riskler ve yaşam kalitesinde belirgin düşüş ile karakterize bir bozukluktur. Geleneksel tedavilerden biri olan sürekli pozitif hava yolu basıncı (CPAP) uygulamasında hasta uyumu önemli bir sorun teşkil etmekte, bu da cerrahi yeniliklere olan ilgiyi artırmaktadır.

Bu konferans sunumu, ortognatik cerrahiyi özellikle maksillomandibular ilerletme (MMA) yöntemini dönüştürücü bir seçenek olarak ele almaktadır. MMA, üst ve alt çenenin yeniden konumlandırılması yoluyla farengeal hava yolunun genişletilmesini ve kollapsın önlenmesini sağlar.
Başlıca cerrahi teknikler arasında Le Fort I maksiller osteotomi ve bilateral sagittal split ramus osteotomileri yer almakta; bikmaxiller protrüzyon gibi durumlarda, fasiyal estetiği ve dental oklüzyonu korumak amacıyla kombine ilerletme ve geri alma manevraları gibi modifikasyonlar uygulanmaktadır. Bu yaklaşımlar, Stanford’un Faz II protokollerinde olduğu gibi sistematik tedavi süreçlerine entegre edilmektedir. Ortognatik cerrahi, özellikle kraniyofasiyal yetersizliklere sahip, Asya toplumlarında sık görülen bikmaxiller protrüzyonlu orta-ileri düzey OSA hastalarında ideal bir tedavi seçeneği olarak öne çıkmaktadır.
Klinik çalışmalardan elde edilen bulgular, MMA’nın apne-hipopne indeksinde (AHI) %50–90 oranında azalma, oksijenizasyon parametrelerinde iyileşme ve subjektif uyku kalitesinde artış sağladığını göstermekte; bu başarı, yüz estetiğinde bozulmaya neden olmadan elde edilmektedir. Ayrıca uzun dönem sonuçlarda seçilmiş hasta gruplarında %85’in üzerinde başarı oranları bildirilmiştir.
Her ne kadar nörosensoriyel değişiklikler gibi riskler mevcut olsa da, ortodontistler ve uyku uzmanlarını da içeren multidisipliner planlamalar ile bu riskler en aza indirilmektedir. Sonuç olarak, ortognatik cerrahi yalnızca OSA’nın semptomlarını hafifletmekle kalmayıp fonksiyonel uyumu yeniden sağlamaktadır. Bu yönüyle kalıcı, yaşam kalitesini dönüştüren bir tedavi yaklaşımı sunmaktadır.

Günel Aliyeva

Azerbaycan Tıp Üniversitesi’nden onur derecesiyle mezun oldum ve 2011 yılında Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi alanındaki intörnlük eğitimimi tamamladım. Bu tarihten itibaren ağız, diş ve çene cerrahı olarak mesleki faaliyetlerime devam etmekteyim.
2022 yılında, cerrahi, ortodonti, protetik diş tedavisi ve periodontoloji uzmanlarını bir araya getiren, Bakü merkezli ilk multidisipliner diş hekimliği platformu olan DISH.az’ı kurdum.
Hâlihazırda Azerbaycan Tıp Üniversitesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalı’nda doktora araştırmacısı (2024–2028) olarak akademik çalışmalarımı sürdürmekteyim.
Klinik ve bilimsel araştırmalarım, dijital navigasyon, üç boyutlu yazıcı teknolojileri, ultrason rehberli damak grefti alımı ve yumuşak doku rekonstrüksiyonu konularına odaklanmakta olup, cerrahi uygulamalarda Endüstri 5.0 ilkelerinin entegrasyonuna yönelik çalışmalar yürütmekteyim.
EuroPerio 9 Kongresi’nde sunulan “Pratik Dental İmplantasyonda Atrofik Kret Yüksekliğinin Belirlenmesine Yönelik Basitleştirilmiş Bir Yöntem” başlıklı çalışmanın yazarıyım.
Ayrıca EuroPerio 11’de “Mandibular Atrofi Cerrahisinde Komplikasyonların Önlenmesine Yönelik Geliştirilmiş İki Katmanlı Sütür Tekniği” adlı yeni bir cerrahi yöntem tanıttım.
Bunun yanı sıra, ortodontide cerrahi hızlandırma yaklaşımını içeren özgün bir tedavi protokolü geliştirdim ve bu çalışmayı Uluslararası Ağız ve Çene Cerrahisi Konferansı (ICOMS) kapsamında, Uluslararası Ağız ve Maksillofasiyal Cerrahi Derneği (IAOMS) tarafından düzenlenen kongrede sundum.
ICOMS, EuroPerio ve 2025 yılında Bakü’de gerçekleştirilen ICMFS dâhil olmak üzere birçok uluslararası kongrede sözlü sunumlarla bilimsel katkıda bulundum.

Konuşma Özeti

Oral Yumuşak Doku Rekonstrüksiyonunda Sanal Planlama ve Navigasyon Destekli Cerrahinin Etkinliği

Bağ dokusu grefti (CTG), oral cerrahide yumuşak doku augmentasyonu için kabul gören altın standarttır. Ancak, geleneksel greft alımı sırasında palatal damar yapısı tutarlı bir şekilde görüntülenemediğinden, hastalar vasküler yaralanma, kanama, donör saha morbiditesi ve gecikmiş iyileşme gibi risklere maruz kalmaktadır. Bu sınırlılıklar, daha güvenli ve öngörülebilir yaklaşımlara olan acil ihtiyacı ortaya koymaktadır.
Bu çalışmanın amacı, vasküler haritalama ve hassas lokal anestezi uygulaması için enjeksiyon portları içeren, CTG alımına yönelik ultrason entegrasyonlu ilk cerrahi kılavuzu tanıtmak ve doğrulamak; ayrıca gelecekteki artırılmış gerçeklik (AR) uygulamalarına temel oluşturmaktır.
Preoperatif ultrasonografi, palatal mukozanın kalınlığını ve a. palatina major’un seyrini belirlemek için kullanıldı. Bu veriler temel alınarak dijital bir cerrahi kılavuz tasarlandı ve 3D yazıcı ile üretildi. Kılavuz, vasküler olarak güvenli bir bölgeye karşılık gelen önceden tanımlı bir greft alma penceresi ve yarım kılavuz tasarımında palatal mukozaya doğru anestezi uygulamasını sağlamak üzere ek bir enjeksiyon açıklığı içeriyordu. Kılavuzun intraoperatif kullanımı, greft hassasiyeti, vasküler güvenlik, anestezi doğruluğu ve donör saha morbiditesi açısından değerlendirildi.
Ultrason entegrasyonlu kılavuz, vasküler olarak güvenli bölgelerin doğru şekilde belirlenmesini ve önceden tanımlı kalınlıkta CTG’lerin öngörülebilir biçimde elde edilmesini sağladı. Enjeksiyon portunun eklenmesi, anestezinin hassas biçimde uygulanmasına olanak tanıyarak intraoperatif kontrolü ve hasta konforunu artırdı. İlk kez, cerrahi kılavuzlar doğrudan ultrason verilerinden üretildi. Bu çalışma akışı, greft entegrasyonunun öngörülebilirliğini artırdı, komplikasyonları azalttı ve donör saha morbiditesini en aza indirdi.
Bu kılavuz, CTG alımında güvenliği, öngörülebilirliği ve hasta odaklı sonuçları geliştirmiştir. Greft alma ve anestezi yönlendirmesini tek bir ultrason tabanlı tasarımda birleştirerek yeni bir bakım standardı oluşturmuştur. Ayrıca bu yöntem, insizyon yolları ve enjeksiyon bölgelerinin doğrudan cerrahi alana yansıtılabileceği artırılmış gerçeklik entegrasyonuna zemin hazırlamaktadır.
Anahtar Kelimeler: Bağ dokusu grefti, ultrason navigasyonu, cerrahi kılavuz, vasküler güvenlik, artırılmış gerçeklik

Chingiz Rahimov
...
Konuşma Özeti

Oral Yumuşak Doku Rekonstrüksiyonunda Sanal Planlama ve Navigasyon Destekli Cerrahinin Etkinliği

Bağ dokusu grefti (CTG), oral cerrahide yumuşak doku augmentasyonu için kabul gören altın standarttır. Ancak, geleneksel greft alımı sırasında palatal damar yapısı tutarlı bir şekilde görüntülenemediğinden, hastalar vasküler yaralanma, kanama, donör saha morbiditesi ve gecikmiş iyileşme gibi risklere maruz kalmaktadır. Bu sınırlılıklar, daha güvenli ve öngörülebilir yaklaşımlara olan acil ihtiyacı ortaya koymaktadır.
Bu çalışmanın amacı, vasküler haritalama ve hassas lokal anestezi uygulaması için enjeksiyon portları içeren, CTG alımına yönelik ultrason entegrasyonlu ilk cerrahi kılavuzu tanıtmak ve doğrulamak; ayrıca gelecekteki artırılmış gerçeklik (AR) uygulamalarına temel oluşturmaktır.
Preoperatif ultrasonografi, palatal mukozanın kalınlığını ve a. palatina major’un seyrini belirlemek için kullanıldı. Bu veriler temel alınarak dijital bir cerrahi kılavuz tasarlandı ve 3D yazıcı ile üretildi. Kılavuz, vasküler olarak güvenli bir bölgeye karşılık gelen önceden tanımlı bir greft alma penceresi ve yarım kılavuz tasarımında palatal mukozaya doğru anestezi uygulamasını sağlamak üzere ek bir enjeksiyon açıklığı içeriyordu. Kılavuzun intraoperatif kullanımı, greft hassasiyeti, vasküler güvenlik, anestezi doğruluğu ve donör saha morbiditesi açısından değerlendirildi.
Ultrason entegrasyonlu kılavuz, vasküler olarak güvenli bölgelerin doğru şekilde belirlenmesini ve önceden tanımlı kalınlıkta CTG’lerin öngörülebilir biçimde elde edilmesini sağladı. Enjeksiyon portunun eklenmesi, anestezinin hassas biçimde uygulanmasına olanak tanıyarak intraoperatif kontrolü ve hasta konforunu artırdı. İlk kez, cerrahi kılavuzlar doğrudan ultrason verilerinden üretildi. Bu çalışma akışı, greft entegrasyonunun öngörülebilirliğini artırdı, komplikasyonları azalttı ve donör saha morbiditesini en aza indirdi.
Bu kılavuz, CTG alımında güvenliği, öngörülebilirliği ve hasta odaklı sonuçları geliştirmiştir. Greft alma ve anestezi yönlendirmesini tek bir ultrason tabanlı tasarımda birleştirerek yeni bir bakım standardı oluşturmuştur. Ayrıca bu yöntem, insizyon yolları ve enjeksiyon bölgelerinin doğrudan cerrahi alana yansıtılabileceği artırılmış gerçeklik entegrasyonuna zemin hazırlamaktadır.
Anahtar Kelimeler: Bağ dokusu grefti, ultrason navigasyonu, cerrahi kılavuz, vasküler güvenlik, artırılmış gerçeklik

Paul Wolfgang Poeschl

Akademik Kariyer

Eğitim ve Öğretim Deneyimi

Araştırma Faaliyetleri

Diğer Nitelikler

Konuşma Özeti

İmplantoloji ve Rekonstrüktif Cerrahi: Baş ve Boyun Onkolojik Cerrahileri Sonrası Seçenekler ve Sınırlılıklar
Malign tümörler nedeniyle baş ve boyun bölgesinde uygulanan ablatif işlemler sonrasında maksillofasiyal rekonstrüktif cerrahinin nihai hedefi, yalnızca güvenli bir defekt kapatılması sağlamak değil, aynı zamanda estetik ve fonksiyonun yeniden kazandırılmasıdır. Özellikle mandibula veya maksillanın kemik kısımlarının geniş yumuşak dokularla birlikte çıkarılmasının gerektiği durumlarda, bu farklı doku tiplerinin uygun biçimde rekonstrüksiyonu maksillofasiyal cerrah için oldukça güç bir sorun teşkil eder.
Buna ek olarak, agresif adjuvan tedavilere olan gereksinim bu vakaları daha da zor ve iddialı hale getirmektedir. İleri evre tümörler nedeniyle uygulanan adjuvan radyoterapi, kemik fleplerinin yaşamını sıklıkla tehlikeye atar. Benzer şekilde, dental implantların ışınlanmış kemik içine uygulanması da ayrı bir güçlük oluşturur.
Bununla birlikte, baş ve boyun bölgesinde gerçekleştirilen büyük ablatif cerrahi işlemler sonrasında endosseöz implantların kullanımı, hastalarda dental rehabilitasyonu mümkün kılarak çiğneme fonksiyonunun yeniden kazandırılmasına, konuşmanın iyileştirilmesine ve böylece yaşam kalitesi ile özgüvenin artırılmasına katkıda bulunabilir.
Bu sunumda, majör baş ve boyun rezeksiyonlarını takiben rekonstrüktif işlemlerle birlikte implantolojinin uygulanmasına ilişkin deneyimlerimi paylaşacağım.

Özge Doğanay Özyılmaz

Dr. Özge Doğanay Özyılmaz, 2011 yılında Yeditepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun olmuş, 2012-2017 yılları arasında İstanbul Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalı’nda uzmanlık eğitimini tamamlamıştır. 2017 yılından bu yana Bezmialem Vakıf Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Ağız, Diş ve Çene Cerrahisi Anabilim Dalı’nda öğretim üyesi olarak görev yapmakta olup, 2021 yılında doçentlik unvanını almıştır. 2019 yılında International Association of Oral and Maxillofacial Surgeons (IAOMS) bursunu kazanarak Şikago’daki Illinois Üniversitesi (UIC) ve Northwestern Memorial Hastanesi’nde (NMH) misafir araştırmacı olarak bulunmuş ve çeşitli çalışmalar yürütmüştür. Ulusal ve uluslararası dergilerde yayımlanmış makaleleri, kongre bildirileri, kitap bölümü yazarlıkları, çevirileri ile patent ve faydalı model tescilleri bulunan Dr. Özyılmaz’ın başlıca ilgi alanları ortognatik cerrahi, maksillofasiyal travmalar, sinir yaralanmaları, implantoloji ile sert ve yumuşak doku onarımlarıdır.

Konuşma Özeti

Subperiosteal İmplantlarda Planlama ve Klinik İpuçları
Subperiosteal implantlar (SPİ), bilgisayar destekli tasarım (CAD), bilgisayar destekli üretim (CAM), yeni materyallerin geliştirilmesi, yüzey işlemlerindeki iyileştirmeler ve kemik biyomekanik prensiplerinin daha iyi anlaşılması sayesinde günümüzde yeniden önem kazanmıştır. CAD ile tasarlanmış ve eklemeli üretim teknolojisiyle üretilmiş güncel SPİ’ler, önceki versiyonlara kıyasla tek aşamalı cerrahi uygulama, anında yükleme olanağı, daha iyi uyum ve operasyon süresinin kısalması gibi önemli avantajlar sağlamaktadır.

Bu yenilikler, SPİ’lerin planlanmasını, tasarımını ve üretimini daha kolay ve hasta açısından daha az travmatik hale getirmekte; aynı zamanda üretimde yüksek hassasiyetin sağlanmasına katkıda bulunmaktadır. Özellikle ileri derecede kemik atrofisi nedeniyle greftleme yapılamayan veya başarısız sonuçlanan olgularda; onkolojik vakalarda, konjenital defektlerde ya da travmaya bağlı kemik kayıplarında modern SPİ’ler alternatif bir tedavi seçeneği olarak değerlendirilmektedir.

Subperiosteal implantların başarısında endikasyon ve tasarım belirleyici bir rol oynamakta olup cerrahi teknik, hasta anatomisi ve yumuşak doku kalitesi de olumlu klinik sonuçların elde edilmesine önemli ölçüde katkı sağlamaktadır.

Bu sunumda, dijital iş akışıyla üretilmiş modern subperiosteal implantların endikasyonları ve tasarım ilkeleri ele alınmış; kişiye özel planlama sürecinde dikkate alınması gereken kritik noktalar ile erken ve geç dönem biyolojik komplikasyonların önlenmesine yönelik hususlar ayrıntılı biçimde incelenmiştir.